Samsung, İnterneti Tadında Kullanmaya Davet Ediyor

Yerkürede ve Türkiye’de internet tasarruf orantıları süratli bir artış gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından gerçekleştirilen ‘Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Tasarruf Araştırması‘nın son açıklanan yeni olgularına nazaran Türkiye’deki internet tasarrufu 2019 yılında 16-74 yaş öbeğindeki bireylerde %75,3 oldu. Bu nispet bir evvelki yıl %72,9’du.

We Are Social araştırma şirketinin 2019 yılı ocak ayı datalarına nazaran ise Türkiye’de 59 milyon internet kullanıcısı var. Etkin içtimaî medya kullanıcı sayısı 52 milyon. Bu rakamın 44 milyonu internete mobil cihazlar üzerinden bağlanıyor. Türkiye’de nüfusun yüzde 98’i mobil telefon kullanıyor. Kullanıcılar internette günde ortalama 7 saat geçiriyor. Bu vadenin 2 saat 46 dakikası toplumsal medya platformlarında geçiyor. Kullanıcıların internette en çok kullandığı platform ise yüzde 92 orantısıyla YouTube. İnternetin tasarrufuna koşut olarak içtimaî medya kullanan bireylerin sayısı da süratlice yükseliyor.

İnterneti sorumlu kullanma konusunda toplumsal bir farkındalık yaratmayı amaçlayan kampanya kapsamında sene sonuna kadar ‘Hayatı Kaçırma’ (JOMO-Joy of Missing Out) ve ‘Ekransız Ebeveynlik’ (Screen-Free Parenting), ile ilgili sinemalar de dijital ortamda paylaşılacak.

Hususa dair değerlendirmelerde bulunan Samsung Electronics Türkiye Kurumsal Marka & Pazarlamadan Sorumlu Umum Yönetici Yardımcısı Barış Gökpınar, şunları söyledi: “Samsung Electronics Türkiye olarak, kullanıcılara olumsuz tesir eden içeriklere karşı uğraş maksadıyla iki yıl evvel yola çıktığımız ‘Siber Zorba Olma!’ üzere büyük ilgi gören kampanyamızın akabinde artık de ‘İnterneti Tadında Kullan’ isimli dijital farkındalık kampanyamızı başlatıyoruz. Yerkürenin önde gelen teknoloji firmalarından biri olarak ‘İnterneti Tadında Kullan’ isimli dijital sinemamızı Samsung’un tüm dijital muhabere kanalları aracılığı ile geniş kitlelere yayarak internetin sorumlu tasarrufuna yönelik farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. Dijital iletişimimiz kapsamında sene sonuna kadar ‘Hayatı Kaçırma’ ve ‘Ekransız Ebeveynlik’ ile ilgili çekeceğimiz sinemaları de sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.”

İnterneti tadında kullanma konusunda görüşlerini paylaşan Psikiyatrist/Psikoterapist Dr. İbrahim Bilgen şu açıklamaları yaptı: “Gün geçtikçe düzgün hissetme uğraşımız bizlerin keyif arama davranışlarına yönelmemize neden oluyor. ‘Hayatı kaçırma korkusu’, kimselerin toplumsal medyada düzgün gözükmek için gayret sarf edilmiş ‘an’larını paylaşmaları neticesinde bunu izleyenlerin zayıflık ve değersizlik hissetmeleri durumu olarak öne çıkıyor. Böylelikle beşerler, başkalarını gerçekte olduğundan daha düzgün duygusal hayatlara sahiplermiş üzere çarpıtılmış bir algıya sahip oluyorlar. Halbuki ki bireyin online gördüğü paylaşım, birisinin hayatının düzenlenmiş bir versiyonudur.

Hayatımızda birinci çağlardan itibaren insanoğlunun, sevilmek, paha ve itibar görmek üzere hayat maksatları daima birebirdi. Artık bu emellere ulaşma araçlarımız değişti. Lakin artık en acı olanı ise; ‘iyi hissetmek’ ismine bağlandığımız araçlarımızın araçları haline gelmiş olma durumumuz. Türkiye’de bir kişinin internet, çevre medya, telefon üzere araçlarda ortalama 7 saat devir geçiriyor. Gerçek hayatın geriliminden ve acısından kaçarken sanal bir yerkürede düzgün hissetme gayretimiz, gerçek hayata döndüğümüzde ona adapte olmamızı zorlaştırıyor. Bu nedenle de gün geçtikçe dert bozuklukları daha da artıyor.”

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Evlat ve Ergen Ruh Sıhhati ve Marazları Anabilim Kısmı Tedrisat Üyesi Prof. Dr. Ayşe Rodopman Arman ise şunları söyledi: “Çocukların, çevrimiçi etkinliklerinde karşılaşabileceği riskleri önlemede ve azaltmada, ebeveyn kontrolü büyük kıymet taşıyor. Ana pederlerin, evlatlarının internet faaliyetlerini gözlemlemesi ve karşılaştığı riskler hakkında evlatlarını hengamında uyarabilmesi gerekli. Bu yüzden anne-babaların; evlatlarının internet tasarrufu, içtimaî ağlardaki muhabere ve paylaşımların riskleri ve inançlı tasarrufu bahislerinde kâfi teknik haberlere sahip olmaları kıymetlidir.”