Ramazanı en sağlıklı geçirmenin yolları nelerdir? Ramazan ayında kimler risk öbeğindedir?

Ramazan ayının başlamasına günler kala bilirkişiler değerli açıklamalarda bulunuyor. Uzun günlere denk gelen Ramazan ayında mütehassıslar beslenme ve uykunun değerine dikkat çekti. Bağışıklık sisteminin güçlü olmasının altını çizen mütehassıslar bu ay içerisinde kimlerin daha riskli olduklarını da açıkladı. Pekala Ramazan ayını sağlıklı geçirmenin yolları nelerdir? Ramazan ayında kimler risk öbeğindedir?

Ramazan ayıyla birlikte günlük beslenme alışkanlıkları değişiyor. Bu değişim vücudun yeni bir sürece girmesine neden olacaktır. Lakin bu değişim vücuda olumlu yararlarda sağlar. Vücut bir ay boyunca dinlenmeye ve değişime uğruyor. Bu da yıl uzunluğu aldığı toksinlerden arınmasına vesile olur. Öğün sayısı azalmasına karşın vğcudun dirençli kalabilmesi için birtakım kurallara uyması gerekir. Bunlardan en kıymetlisi iftardan  sahura kadar olan süreçteki su tüketimi ve beslenmedir. Mütehassıslar bu süreç içerisinde kişinin kesinlikle 2.5 litre suyu tamamlaması gerektiğinin altını çiziyor. Beslenme ve Diyet Bilirkişisi Tuğba Günal bu hususla ilgili “Bu yılki Ramazan tekliflerimizde en kritik nokta, günlerin uzun ve sıcak olması sebebiyle likit desteğini yerinde olacak halde sağlamak ve vücudu yeterli dinlemektir” halinde konuştu. Ayrıyeten Günal, Ramazan ayında kimselerin tok tutması için insanların yanlış beslendiği vurguladı. Bilhassa halk arasında al et, ekmek, pilav, makarna, hamur işleri, tatlı, börek üzere besinlerin uzun vade tok tutması algısının yanlış olduğunu belirten Günay, bunların bir mühlet sonra hatsalıklara davetiye çıkaracağının altını çizdi. Ünlü diyetisyen Günay, Ramazan ayında iki öğüne düşme durumununda yanlış olduğunu kesinlikle ara öğün olarak meyve tüketilmesi gerektiğini belirtti. Yeşil sebzelerin de sıhhat açısından değerli olduğunu hatırlattı. 

RAMAZAN AYINI SAĞLIKLI GEÇİRMENİN YOLLARI NELERDİR?

– İftar ve sahur vakitleri arasında kesinlikle bir ek öğün daha konulmalı. Bu öğünde de meyve ve likit bol bol tüketilmeli.

– Orucu açarken mideyi yormadan yavaş yavaş yemek tüketilmeli. İftar sofrasına sırayla hurma, bir bardak su ve çorba ile başlanmalı. Hurma midenin gün uzunluğu gereksinimi olan lifi acilen sağlar. su ve çorba ise gün içerisinde likit orantısı azalmış vücudu ve kan basıncını istikrarlar. 

– İftardan acilen sonra nikotin kafein hususları içeren  çay, sigara ve kahveden uzak durmakta yarar var. Aksi halde vücut gün uzunluğu gereksinim duyduğu vitamin ve mineralleri gereğince enzimleyemez bu da karaciğer ve akciğer bata olmak üzere tüm organlarda işlevsel bozukluğa neden olabilir. 

– İftar sonrası en az yarım saat hareket edilmeli. Hareket hem bağışıklık hem de metabolizma için vazgeçilmez bir aktivitedir. 

– Hem iftarda hem de sahurda karbonhidartlı ve yağlı besinlerden uzak durmakta yarar var. Bunun alanında beyaz et, yeşil zerzevat, süt ve süt eserleri tüketilmelidir. Başkaca tuz ve şeker hormon bozukluğuna neden olabilir ve lenf tirod bezlerinin işlevselliğini bozar. Bu iki besin de ölçüsünde kullanılmalı.

– Ağır şerbetli tatlılar noktasında daha hafif tatlılar yoğurt ya da meyve tüketilmelidir. Mahsusen kavun, domates ve salatalık tüketimi artırılmalı.

– Sahura kesinlikle kalkılmalı. Sahurda hafif besinler tüketilmeli. Bunun için mütehassıslar sahura kahvaltı gözüyle bakılmasını tavsiye eder. 

RAMAZAN AYINDA KİMLER RİSK ÖBEĞINDEDIR?

– Yei tevellüt yapan bayan ya da gebe olanlar kesinlikle bilirkişilerine müracaatlarında yarar var.

– Herkesin bildiği üzere kronik illeti olan kimseler daima olarak tüketmeleri gereken ilaçlar vardır. Bunun içinde bu hastalar bilirkişilerine istişareleri gerekir. 

– Bağışıklığı zayıf olan ve ülser, reflü, hazımsızlık, daima bağırsak sorunu yaşayan kimselerinde beslenmelerine dikkat etmesi mahsusen iftar ve sahurda bu bilinçle besinler tüketmesi gerekir. 

– Sınırlı bir yaşı aşmış kişilerin 

– Uzun vade ayakta çalışmak zorunda olanlar

– Polis,sağlık çalışanı, personel, davet merkezi çalışanları da risk öbeğinde olanlar arasında nokta alır.