Kolera salgını nedir? Kolera salgını ne hengam başladı? Kolera salgını belirtileri nelerdir?

Çağlar boyunca çeşitli salgınlar toplu ölümlere neden oldu. Bunlardan biri de kolera salgını oldu. Kolera birinci defa Japonya’da görüldü. Fark edilmeden tüm yerküreye yayıldı. Günümüzde de hala kimi devletlerde görülen kolera illeti hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Evet Kolera salgını nedir? Kolera salgını ne vakit başladı? Kolera salgını belirtileri nelerdir? İşte soruların cevabı:

Vibrio cholerae isimli bir bakterinin bağırsaklara yerleşmesiyle yaşanan illete kolera denir. Akut ve şiddetli ishale neden olan hastalık birinci kere 117 yılında Japonya’da görüldü. Daha sonra 1826 yılında Moskova ve akabinda da 1831’de Berlin ve Paris’te devam etti. Virüs süratli bulaşır lakin o vakitlerde ulaşım problemi olduğundan yıllar yıllar sonra öbür devletlere sıçradı. Büyük kentlerde görülen hastalık tedavi bulunana kadar önemli nokta de ölümlere neden oldu. Topraklarımıza Osmanlı Devleti devrinde geldi. Balkan Savaşlarında yaşanan salgın çok sayıda askerin ölmesine yol açtı. Dışkının suya karışması ve suların arındırılmamasından ötürü yayılan kolera virüsü, bağırsaklara yerleşerek organlarda çoğalarak işlevselliklerini yitirir. 

KOLERA MARAZININ NEDENLERİ NELERDİR?

Kirli sularda yetiştirilmiş zerzevat ve meyvelerin gereğince yıkanmamasından kaynaklı virüsün ağız yoluyla bulaşmasına neden olur. Başkaca bu şekil kirli sularda yetişen deniz eserlerinin gereğince pişirilmeden tüketilmesi de sebep olabilir. Kirli suların tarlalara ulaşması ve hasatlara virüs bulaşır. Bu tarlalarda yetişen besinlerde salgına yol açar. Nadiren de olsa kişiden kişiye dışkı yoluşla bulaşır. Ya da ortak kullanılan eşyalarda bulaşa yer hazırlayabilir.

KOLERA MARAZININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

1 ya da 2 gün içerisinde kuluçka periyodunda olan virüs daha sonra harekete makbul. Birinci olarak alışılagelmiş olarak ishale yol açar. Daha sonra ishalin şiddeti artar. Vücut neredeyse susuz kalır. Bunun akabinde vücut ağrıları, ağız da kuruluk, iştahsızlık, şiddetli karın ağrısı, ani düşen tansiyon, susama hissine bağlı yükselip azalan nabız, gözlerde morarma, ten renginde sarılık, ses tellerinde ağrı, ciltte su kaybına bağlı kırışma ve son olarak hasta şoka girer. Erken tedavi edilmediğinde mevtle sonuçlanabilir. O yıllarda ilacı şimdi bulunmadığından çok sayıda can kaybına yol açtı.

KOLERA ILLETININ TEDAVİSİ VAR MI?

Birinci ortaya çıktığı yıllarda kesin bir tedavisi yoktu. Lakin günümüzde çok kolay bir tedavi formülü vardır. Öncelikle ishalin durdurulması için ilaç usulüne başvurulur. Vücut çok su kaybettiğinden ötürü likit takviyesi sağlanır . Bu süreçte vücut likitle birlikte potasyum, tuz kaybı da yaşadığından bu unsurlar bakımından güçlü besinler tüketilir. Marazın aşısı bulunmakta gelgelelim Yerküre Sıhhat Örgütü, aşıyı önermemektedir. Zira aşı virüs için önleyici olsa bile ilerlemesini durdurmaz.